Duvarlarda sıva üstü kablo kanalları , plastik doğramalar,cam kapılar,borular, tabelalar,alüminyum korkuluklar,buzlu camlar,klimalar,beton duvarlar,eski taşların yanına renk ve doku uyumu olmayan yeni taşlar, ahşap evi komple yıkıp, betonarme ev dikip dışını rasgele ahşapla kaplamalar,beton kırıcılarla yüzyıllık dıvarların kırılması… .
Restorasyon rezaletlerimize geçmeden önce restorasyonun ne demek olduğunu kısaca açıklayalım.
Restorasyon nedir ?
Restorasyon, eski, tarihi, otantik ve özgünlük değeri olan, önemli bir olaya ev sahipliği yapmış eserin, aslına uygun olarak, asli malzemeden, asli yapım tekniğinden ve özgünlüğünden faydalanarak mümkün olduğu kadar az müdahale ile koruyarak onarılmasıdır.
Restorasyon çalışması nasıl yapılır?
Restore edilecek yapının fotoğrafları, rölövesi, restitüsyon ve restorasyon projeleri hazırlanarak raporla birlikte Anıtlar Kurulu’na gönderilir. Anıtlar Kurulu’nun izin vermesi durumunda restorasyon projeleri çizilir. Son olarak ise Belediye’den ruhsat almak için ruhsat projesi hazırlanır.
Restorasyon İlkeleri nelerdir ?
Restorasyon Projelerinin hazırlanmasında bu ilkeler göz önünde tutulur;
- Kültür varlığının korunmasında ve onarılmasındaki amaç, onları bir sanat eseri olduğu kadar, bir tarihi belge olarak da korumaktır. Bu nedenle yapılacak müdahalelerde, yapının bir yada birden fazla dönemin sosyal, kültürel ve ekonomik yaşamının belgeleri olduğu unutulmamalıdır.
- Yeni bir kullanımın gerekmesi halinde, bu kullanım yapının özgün değerlerini ve niteliklerini bozmayacak ve onların algılanmasını güçleştirmeyecek ölçeklerde tasarlanmalıdır.
- Onarım müdahaleleri varsayımlara dayandırılmamalıdır. U bağlamda restitüsyon projesinin bir etüd olduğu ve bir uygulama projesi niteliği taşımadığı göz önüne alınmalıdır,
- Koruma ve kullanım için gerekli müdahaleler, yapının özgün bünyesinden farklı nitelik ve tekniklerle oluşturulmalıdır.
- Yapının yaşadığı farklı dönemlerdeki ekler, o dönemin yaşamının ve yapım tekniklerinin kaybedilmemesi gerekli ögeleri ise korunmalıdır.
- Bir dönemin açığa çıkartılması için eşdeğer değerlere sahip diğer dönemlerin tahrip yada yok edilmesinden kaçınılmalıdır,
- Restorasyon projesi genellikle, yalnız strüktürün sağlamlaştırılması ve uygulanacak teknolojilerin belirtilmesiyle kalmaz, tarihi yapının yeniden kullanılmasıyla ilgili önerileri de içerir. Verilmesi istenen işlevin yapıya uyarlanabilirliği araştırılır ve yeniden kullanım projesinin eserin kütlesel ve mekansal özelliklerini bozacak ekler, değişimler getirmemesine dikkat edilir. Restorasyon önemli olan yapının korunmasıdır, yeniden kullanım bir araçtır.
Bu şartnamenin 6.3.bölümünde tanımlanan projelerinin hazırlanmasında, ayrıca, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ve değişiklikleri, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu İlke Kararları hükümlerine uyulacaktır.
Restorasyonun ne demek olduğunu öğrendiğimize göre, ülkemizde yapılan o “muhteşem restorasyonları” nasıl yaptıklarına kısaca bir bakalım.
- Efsane Galata kulesi faciası
Atik Valide Külliyesi
- Seyyid Battal Gazi Külliyesi
İshak Paşa Sarayı
Pvc doğrama saray: Ağrı’daki İshak Paşa Sarayı .Osmanlı İmparatorluğu’nun Lale Devrindeki son büyük anıt yapısı. 18. yüzyıl Osmanlı mimarisinin en belirgin ve seçkin örneklerinden olan sarayın, don ve güneş ışınlarına karşı koruması için yapılan cam tavan insanlar tarafından ciddi bir şekilde yadırganmaya devam ediyor.
Süheyl bey camii
Büyük saygısızlık sonucu yıkılan, sonra daha büyük bir saygısızlıkla plazayı andırır şekilde restore edilen Mimar Sinan Eseri Süheyl Bey Camii’nin altına açılan dükkan….
İznik Ayasofya Orhan Camii
UNESCO Dünya Kültür Miras Geçici Listesi’ne giren İznik Ayasofya Orhan Camii.1065’teki büyük depremde hemen hemen bütünüyle harap olan yapı, daha sonra zemini 1,40 metre yükseltilerek, neredeyse baştan inşa edildi. 1331’te Orhan Gazi zamanında İznik’in fethedilmesinden sonra yapı yeniden yükseltildi, minare ve mihrap eklenerek, camiye dönüştürüldü.2011 de takılan bir kısmı buzlu ve motifli cam kapı…
Betondan urfa kalesi: Şanlıurfa’daki 1200 yıllık Urfa Kalesi, 2013 yılında aşırı yağışlar nedeniyle çökmeye başladı. Ancak duvarlar beyaz beton taşlar kullanılınca kalenin cephesi aykırı bir görüntüye büründü ve tarihi dokusunu yitirdi. Romalıların betonu yüzyıllardır duruyor da bizim beton neden durmasın ???
Tekfur Sarayı
12. yüzyılda Bizanslılar tarafından inşa edilen Tekfur Saray’ı, Blakernai Saray Kompleksinden günümüze kalan tek saray olma niteliğini taşıyordu. Ancak geçirdiği tadilattan sonra saray daha çok tatil köyüne benzedi.Doğal Ahşap pencerelere alüminyum parlak korkuluklar, içeriye klimalar eklenince yenileme aşamasını tamamlamış oldu.
şile kalesi :yorumsuz
Aspendos antik tiyatrosu : mutfak mermeri
Serik İlçesi’nde iki tepe üzerinde milattan sonra 2’nci yüzyılda Marcus Aurelius döneminde inşa edilen Aspendos Antik Tiyatrosu, geçen hafta sona eren Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali öncesinde 7- 8 ay kapalı tutuldu. Antalya Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü tarafından restorasyonu gerçekleştirilen Aspendos’un oturakları ve merdivenlerinde kullanılan beyaz mermerlerin tiyatronun koyu gri renkteki aslına uygun olmayışı.
Marcus un kemikleri sızlıyordur.
Sinana Paşa camii :
Kız kulesi :
2022 yılında sıra Kız kulesinde ,bakalım tarihi nasıl yok edecekler. …..