Doktor ve hemşirelerin el yazısı neden kötü, bilerek mi yapıyorlar ?
Bir çalışma, Amerika Birleşik Devletleri’nde her yıl 7.000’den fazla hastanın, reçetedeki el yazısı hatalarının kurbanı olduğu sonucuna vardı. Buna ek olarak, bir buçuk milyona yakın kişi, el yazılarından kaynaklanan ilaç hataları nedeniyle bir tür yaralanma veya yanlış tedaviye sebep oldukları bilinmektedir.
Kötü El Yazısının Sebebi Dikkatsizlik mi?
Yıllarca eğitim görmesine rağmen, hala bazılarının bu kadar kötü el yazısına sahip olması ne kadar tuhaf değil mi? Ve gurur duyulacak bir tarafı da yok. Kötü el yazısının hastalara yanlış ilaç vermek gibi zararlara yol açtığını biliyoruz.
Dikkat edilmesi gereken ilk şey, el yazılarının kötü olduğuna dair bir stereotip olsa da, el yazılarının kötü olmadığı bir gerçek. El yazısını okumanın çok kolay olduğu reçetelerin de olduğu da biliniyor.
Ancak el yazısıyla eski çağlarda kullanılan bir yazı sistemi olan hiyeroglifle karıştırılabilecek reçitelerinde olduğu da doğrudur. Şu bir gerçek ki, el yazısı kötü olanların bile bu şekilde yazmaya başlamaması gerçeği.
Örnek olarak imzalarımızı ilk oluşturduğumuzda dikkatlice ve nizam içinde onları çizerdik fakat bankada bir hesap açarken onlarca imza atmanız gerektiğinde ne kadar dikkatsiz ve çirkin yazdığınızı hayal edin, İşte bunun olmasının ilk nedeni: yazılan kağıdın miktarı
Aynı şeyleri çok fazla yazmanın olumsuz etkisi
Doktarlar tarafından hastane servislerde yazılacak yüzlerce şey var – taburcu özetleri, ilaç çizelgeleri, sevk formları, röntgen fişleri, patoloji belgeleri… Sanırım fikri anladınız. Üstelik sürekli zaman baskısı altındasınız.
Hastanedeki iş miktarı ile yoğunluk gün içinde inanılmaz boyutta. Böylece kestirmeler oluşturmaya başlıyorsunuz. 5 milisaniyede yapabileceğiniz bir şeyi yazmak neden 5 saniyenizi alsın ?
Bir diğer sebep, kısa form ve kısaltılmış cümleler kullanmaktır.
El yazısı kademeli olarak bozulur
Doktarlar için zaman baskısı yavaşça el yazınızın eski halinin karışık bir versiyonu olmasına yol açar.
Şimdi, başlamak için kötü bir el yazınız varsa, o zaman gerçekten başınız belada demektir. Gelecekte karalamaya benzeyen bir el yazısıyla karşılaşabilirsiniz.
Ancak, el yazısının kötü olması klişesinin daha da derin bir nedeni var:
Tıp, el yazınızın kalitesinin başkaları için önemli olduğu birkaç meslekten biridir.
Bir düşünün, el yazınızı başka biri kaç kez okumak zorunda kaldı?
Muhtemelen, çoğu zaman, kendiniz için not tutuyorsunuz örneğin bir alışveriş listesinde düzenlemeler yapıyorsunuz. El yazınızın, hangi ilaçları vermesi gerektiğine karar vermesi gereken bir eczacının veya o gün için planını yapmaya çalışan bir hemşirenin önünde bitmesi rutin değildir. Yani el yazınız kötü olsa bile, kimse bunu gerçekten fark etmiyor.
El yazısı kötüyse, insanlar bunu fark eder ve umursarlar çünkü yazdıklarını okuyamazsanız bunun gerçek sonuçları olur. Bu daha sonra klişeyi doğrular ve döngü devam eder.
Ancak yine de kötü el yazısı sorununun bir çözümü olmalı , riskler görmezden gelinemeyecek kadar büyük. . Okuyamazsak, bununla ilgili bir şeyler yapılmalı. Örneğin, bazı yazıları daha okunaklı hale getirmek için büyük harf kullandıkları görülebilir.
Bazı klinikler ve hastaneler, el yazısı notlardan tamamen kurtulmak için sistem düzeyinde değişiklikler yapıyor – elektronik reçete yazma ve tıbbi notlar daha yaygın hale geliyor. Çözüm ne olursa olsun, hepimiz yazılan reçeteleri ve el yazısı raporlarına muhtacız.
Kaynak: https://www.docunlock.org